2

Öyle Güzel

Saygıdeğer Tilki’yle karşılaştığımda, çizmiş olduğum bir ağaç figurünü oyuyordum.

Fikir olmaktan çıkıp maddeye dönüştüğünde bu ağaç, yansımasının düşeceği yerleri aramaya başladı. Birkaç dakikada içinde küçük bir ahşap tablo oldu mesela, ardından doğa günlüğümün üzerinde belirdi. Aynı kalıptan çıkmış olsa da iki şekil, farklı duruyorlardı. Bu basit görünen durumun derinliğine şaştım ve yansımaları keyifle izledim.

Sonra bir başkasının üzerinde minik bir fırça darbesiyle lezzetli bir elma yetişti ve oğlumun her gece yatmadan okumamı çok sevdiği Kırmızı Elma masalının bir hatırası oldu. Görünce bir sevinç çığlığı koptu.

O uyuduğunda odasında kalıp biraz izledim. Ağaçlar gibi benden dünyaya gelen oğlumun bu dünyaya yasınması da farklıydı ve ‘öyle’ güzeldi ki…

Comments 2

  1. Post
    Author

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir