Sevgili Gugıl!!!


Sevgili Gugıl,

Bana ilişkimizi gözden geçirmek istediğine dair bir mektup yazmışsın. Dün gece okudum. Bu seninle ilgili son zamanlardaki şüphelerimi daha da arttırdı. Beni aldattığından kuşkulanıyorum.

Bir aldatmadan çift taraf da sorumludur bence. Belki de benim hatamdır. Dolayısıyla sana karşı olan davranışlarımı bu son söylediklerinden sonra gözden geçirmeye karar verdim.

Birincisi; haklısın son yıllarda çok çalışıyorum. İşten eve geç saatte geldiğimde koltuğa yığılıp kalıyorum. Hiçbir yere gidecek halim olmuyor. Alışverişin neredeyse tamamını internetten yapıyorum artık. Yemeğim, kılığım, kıyafetim, kitabım, dergim herşey ayağıma gelsin istiyorum. Eee sen de bir şekilde dikkatimi çekmek istiyorsun. Dışarı çıkmazsam ya da televizyon izlemezsem nerede bana reklam yapılacak? En büyük sorumluluğum tüketmek sonuçta.

Bir de eskiden bir şey merak ettiğimde kütüphaneye giderdim. Şimdi sana yazıyorum iki kelime. “Tık” hemen cevap veriyorsun. Kolay iş değil tabi. Ne bilmem gerektiğine karar verme hakkı sende olsun o kadarcık da.

Sende neyim var, neyim yok uzun süredir kaydettiğini de biliyorum. Yoksa onca enerji ve altyapı yatırımını niye yapasın değil mi? Bu devirde “bedava” diye bir hizmetin olmayacağını da bilmeliydim.

Neyse bunlar senin “özgürlük”lerin. Ben karışmadım bu güne kadar. Geçinip gittik. Yalnız diyorsun ki, bir de telefon aramalarımı takip edecekmişsin (ki belki de çoktan takip ediyorsun). Bunu da normal bir şeymiş gibi yazmışsın. Artık aramızdaki saygı kaybolmuş, görüyorum. Bilirsin saygının olmadığı yerde ilişkilerin yürümesi zor.

Canım sıkıldı yazdıklarından gece gece. Ama ne yapacağımı da bilmiyorum henüz. Zira bunca senelik ilişkimizin sonucunda çok fazla ortak şeyimiz var artık. Zaten sen de buna güveniyorsun belli. Uzun lafın kısası benim de artık seninle olan ilişkimi gözden geçirdiğimi bilmeni istedim.

S.