Ninni ve Bayramın Düşündürdükleri

Bu resmi internette buldum. Oldukça yaygın, videosu da var. Maalesef kaynağını bilmiyorum.

Bu ninniyi oğlum kollarımda her söylediğimde geçmişimle bugünüm arasında ışık hızıyla sürekli gidip geliyormuşum gibi geliyor.  Çok ninni öğrenmeye çalıştım. Hatta çok derinden etkileyen, hayatımda bana göre en radikal kararımı vermeme yol açan, dinlerken gözümden yaşların aktığı İngilizce bir ninni de var. Onu söylemeyi de denedim, ama dinlerken ki kadar his vermedi.

Bu ninninin sözleri bazılarınca komik bulunsa da, neden benim derinliklerime işlediğini oğlum doğduğunda annem ona söylerken anladım. Annemin hiç müzik kulağı yoktur, ama bu ninniyi söylerken benim için sanki dünyanın en güzel sesi haline geldi. O sesi o hale getirenin sevgi olduğunu gördüm ve bir zamanlar oğlumun yerinde benim olduğumu.

Ninni danalardan bahsediyor. Belki de bunu ilk söyleyen annenin gündelik hayatındaki sıkıntılarından. Aslında gördüm ki ninni denen şey, annenin çocuğu kollarında dinlenirken ona çektiği çilelerden tatlı tatlı dert yanması çoğu zaman. Annemi düşündüm, onun ben kırk günlükken işine dönmesinin gerekmesini. Tarlada çalışmıyordu, bir doktordu annem ama kadın olarak hissettikleri aynıydı eminim. Kadın olmak hala zor.

Bir ülkenin ne kadar değiştiğini anlamak için kadınına bakmak gerek denir. Ben şu an kendime bakıyorum. Bu yıl çok derinden fark ettim ki, değişmişim. Aynı ninniyi söylüyorum ama ne ilk o ninniyi söyleyen kadınım, ne de annem gibiyim. Daha modernim, tabir-i caizse daha kendine düşkün.

Kadın üzerinde araştırma yapıyorum, sanırım artık bu konuda az da olsa bir şeyler söyleyebilirim. Bir toplumda kadın haklarının önemli olması ya da kadının yaşam standardının artması kadının erkeksileşerek bir yere gelmesiyle olmaz, olmadı ve olmayacak. Bu aksine var olan rekabetçiliğin artmasına ve kadına dair annelik, şefkat, duyguların farkında olmak, paylaşım gibi özellikleri küçümseyen bir kültürün daha da yerleşmesine, kısaca kadının daha da ezilmesine yol açıyor. Nitekim Türkiye’nin hali gibi. Bir ülkede kadının konumu yükselecekse ilk önce bunu isteyen kadınların kendi dişil özelliklerine değer vermeyi öğrenmeleri gerekiyor. Bundan kastım, kadın eve kapansın çocuk baksın değil. Ancak çocuk bakmak ve onun gibi aktiviteleri küçümseyen söylemlerin düşünülenin aksine ne söyleyen kadının ne de diğerlerinin konumunu yükseltiğini, aksine kadınlığı aşağıladığını düşünüyorum. Eğer bir örnek analıksa, onu ne kutsallaştırmak, ne de yerin dibine sokmaktır, kadın hakkı korumak. Analık bir kadının hayatında üstüne aldığı, topluma ve dünyaya en büyük katkı şanslarından biridir. Eğer bir kadın dünyayı değiştirmek istiyorsa önce oradan başlayabilir.

Kısaca, kadın hakları diyorsak, kadının var olabileceği bir toplum yaratmalı, kadının kadınsı özelliklerine yabancılaştığı değil.  Bugün ülke olarak yaşadığımız değişimin ne noktaya gittiğini ben de bilmiyorum. Bugün ki karmaşık dünya düzeninde her şey her şeyi etkiliyor, değişimlerin gidişatını kestirmek zorlaştı. Ama tek bir şeyin sorumluğunu alabilirim: Kendi davranışımın. Kadına dair özelliklere önce benim gerçekten değer vermeyi öğrenmem ve onları başka övündüğüm özelliklerimin yanı sıra hünerle hayata geçirme yollarını aramam iyi olur. Bugüne kadar ki ‘kadınsı ol kaybet- erkeksi ol kazan’dan daha farklı bir şey söyleme yolları aramalıyım yaşamımda. Dahası kendi ülkemdeki kadınlığa da değer vermeyi öğrensem iyi olur. Sadece şehirdekilere değil.

Bugün kadınların da omuzunda yükselmiş olan Cumhuriyetin bayramı.  Fakat o kadınlar daha doğru bir şeyler yaptılar şimdiki kadınlardan. O zaman birleşti onca farklılık, onca insan, yüksek bir hayale odaklandı ve başardı. Evet, evet o kadınlar daha doğru bir şeyler yaptılar bugün ki kadınlardan. Değişmek insanın doğası ve olmalı da. Ama gelişirken köksüzleşmemeli insan. Eğer bir şeylerin değiştiğinden şikayetçiysek, önce bir bakalım ne kadar sahip çıktık o kadınlara, kadınlığa.

Özetle işte bu ninni bana bunları hissettirdi dün gece.

(Audio dosya Soundcloud üzerinden dinlenebilir)

[soundcloud url=”https://api.soundcloud.com/tracks/119210500″ params=”color=ff5500&auto_play=false&hide_related=false&show_artwork=true” width=”100%” height=”166″ iframe=”true” /]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir