Hatırlar mısınız? Birkaç ay önce, toplum olarak aldığımız yine acı bir haber sonrası, artık neden, neden diye sormayı bırakıp daha fazla şu soru üzerine odaklanacağımı söylemiştim. ‘Kendimin ve başkalarının içindeki en iyi yönleri ortaya çıkaran bir topluluğun/toplumun oluşmasında nasıl bir rol oynayabilirim?’ Bu soru aklıma geldiğinde de bir kağıdı öylesine karalıyordum ve böylelikle şu baskının ilk taslakları kendiliğinden ortaya çıktı. Şekil yine bir süre şekilden şekilde girerek evrildi ve en sonunda iki ayrı, birbirini bütünleyen kalıp olarak doğdu. Geleneksel bir metotla bu kadar sofistike ve zamanın ruhunu taşıyan bir örüntü yakalamış olmama ve kalıpların her baskıda farklı, hoş bir sürpriz yaratıyor olmasına hayran kaldım. Motifin şu sıralar tadını çıkarıyorum ve üzerinde henüz çok zihni çıkarımlar da yapmak istemiyorum. Bir süre örüntülerle ve renklerle oynayacağım, olasılıkları göreceğim. Ama o moral bozukluğu anından bu güzellikle çıkmak bile sorumun bir cevabı olabilir mi? Kalıp Devinim, Bütünleşme gibi Ankara serimin parçası olacak çünkü bu kalıp aynı zamanda benim için çok Ankara, eski Ankara… İsim koymadım henüz ve isminin de ‘kendimin ve başkalarının içindeki iyi yönleri ortaya çıkmasında’ kendi çapında yardımcı olması dileğim… Ve önerilerinize de açığım ?
Bu da öncesi… Kalıpların birlikteliğini iyi anlayabilmek için bu sefer kontrast renkler kullandım. İlkinde -uçan kuş üzerinde- koyu mavinin tonlarını kullanmıştım…