Eğer kendimi şu an için tanımlamak istersem, yoğun dönüşüm geçirdiğim, öğrendiğim, uzaklarda olduğum, sevdiğim işi yaptığım ve paylaştığım bir sürecin uzakta olma kısmı bitti, Türkiye’ye döndüm, ama geri kalanı devam ediyor.

Buraya bana göre uzun bir yoldan yürüyüp geldim. Hacettepe Psikoloji mezunuyum. Üniversiteyi kendimi bile şaşırtarak birincilikle bitirdim. Bu, çalışkanlığımdan değil insanı anlamaya olan merakımdan oldu, çünkü lisede sıklıkla zayıf getiren bir öğrenciydim. Ardından ODTÜ’de Endüstri ve Örgüt Psikolojisi alanında yüksek lisans tamamladım. On yılı aşkın bir süre, çokuluslu şirketlerde insan kaynakları, organizasyonel gelişim, liderlik, koçluk ve yetenek yönetimi alanında çalıştım. Aynı zamanda bu çalışmalarımın bir kısmını söz konusu yıllar içerisine eğitim gördüğüm ve tecrübe kazandığım Gestalt yaklaşımı üzerine de temellendirdim.

Evlendikten sonra İstanbul’dan Münih’e taşındım. Aslen Ankara’lıyım. Dört yılım bebeğim önce karnımda sonra sırtımda Türkiye, Almanya, İngiltere arasında seyahatlerle geçti. Bu süreçte, İngiltere’de Ashridge Business School’da (şimdiki adı Hult Ashridge Executive Education) Sürdürülebilirlik ve Sorumluluk alanında ikinci yüksek lisansımı tamamladım ve tezim (My Motherhood and Going Beyond East-West: Story of an Anatolian / Anneliğim ve Doğunun-Batının Ötesine Gitmek: Bir Anadolulu’nun Hikayesi) üstün başarıya layık görüldü. Bu bütüncül (holistik) bilimsel yaklaşımı temel alan yüksek lisans, yıllardır anlamını veremediğim, “Bu işlerde bir terslik var, ama ne?” sorusunun cevaplarını bulmaya başladığım, az yürünen yollardan yürüyen çok insan olduğunu keşfettiğim bir çalışma. Dünyanın gerçekten değişmeye başladığını gördüğüm, yaşamımı keyifli bir araştırmaya dönüştüren doğru soruları sormayı, en önemlisi sorulardan korkmamayı öğrendiğim bir çalışma. Artık hayatımda hiçbir şey eskisi gibi olmayacağa benziyor. Olsun da istemiyorum zaten.

Gelecek neslin benim aracılığımla gelmiş sevimli bir üyesinin gezegenini keşfine eşlik etmenin yanı sıra, gestalt, ekopsikoloji ve eylem araştırması yaklaşımlarını temel alarak çalışmalarıma devam ediyor, öğrenme grupları düzenliyorum. Bunların yanısıra önceleri ufak bir ilgiyle başlayan ve sonunda beni yeni bir zanaatkar haline getiren el baskısı sanatında her geçen gün yeni şeyler keşfediyorum ve tüm diğer çalışmalarımdan gelen ilhamı tasarladığım ürünlere yansıtıyorum.

Kısaca hayatımda her şey yeni bir anlama büründü, onu kutluyorum ve benim için en önemlisi, hala çok geç olmadığına inanıyorum.